Pazartesi, 01 Mart 2021 12:03

61.HUTBE: CUMHURİYET'İN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ: O OLMASAYDI OLMAZ MIYDIK?

Yazan
Ögeyi değerlendirin
(0 oy)

CUMHURIYET’İN DÜŞÜNDÜRDÜKLERİ:  O OLMASAYDI OLMAZ MIYDIK?

ÂYET:وَقَالَ للّهُ لاَ تَتَّخِذُوْ إلِهَيْنِ ثْنَيْنِ إنَِّمَا هُوَ إلِهٌ وَحِدٌ فَ إايَّايَ فَارهَْبُونِ

Allah, şöyle dedi: “İki ilâh edinmeyin. O, ancak tek ilâhtır. O hâlde, yalnız benden korkun.”[1]

وَلَا تَجْعَلُو مَعَ للَّهِ إلَِهًا آ خَرَ إنِِّي لَكُم مِّنْهُ نَذِيرٌ مُّبِينٌ

“Allah ile beraber başka bir ilâh edinmeyin. Gerçekten ben, size, Allah tarafından gönderilmiş açık bir uyarıcıyım.”1369

قُلْ هَلْ أنَبِّئُكُم بِشَرٍّ مِّن ذَلِكَ مَثُوبَةً عِندَ للهِ مَن لعَنَهُ للهُ وَغَضِبَ عَلَيْهِ وَجَعَلَ مِنْهُمُ لْقِردََةَ وَلْخَنَازيِرَ وَعَبَدَ لطَّاغُوتَ أوْلَئِكَ َشَرٌّ مَّكَاناً وَّأضَلُّ عََّن سَوَّء لسَّبِيلِ

“De ki: Allah katında yeri bundan daha kötü olanı size söyleyeyim mi? Allah’ın lânetlediği ve gazap ettiği, aralarından maymun, domuz ve tâğuta tapanlar çıkardığı kimseler; işte onların yeri daha kötüdür ve onlar doğru yoldan daha çok sapmışlardır.”[2]

وَلَّذِينَ جْتَنَبُو لطَّاغُوتَ أن يَعْبُدُوهَا وَأنَابُو إلَِى للَّهِ لَهُمُ لْبُشْرَى فَبَشِّرْ عِبَادِ

“Tâğuta ibâdet etmekten kaçınan ve Allah’a yönelenlere müjde var.”[3]

Bir 29 Ekim daha geldi. Devlet adamları ve silahlı kuvvetler yine Atatürk’ü göklere çıkartacak tarzda övgüler sunacak, hatta imamlara Cuma hutbesinde Cumhuriyetin ve Atatürk’ün faziletleri anlattırılacak. Ve kimi Ataperestlerin ağzından şu şirk sözü salyangoz satışı gibi halka arzedilecek: “Atatürk olmasaydı olmazdık”. Bu söz, Atatürk’ü ilâh yerine koymaktır. O olmasaydı, biz niye olmayalım? O bizim yaratıcımız mı? O mu yoktan var etti bizi? Atatürk kimdir, ne yapmıştır da bu söz söylenecek? Bir komutan ve bir devlet adamıdır. Onun gibi dünyaya nice komutan ve devlet adamı gelmiştir. Vatanı kurtardığı için bu söz söyleniyor denilecek olursa, bir kimse tek başına vatanı kurtaramaz, bu ancak Rambo, Malkoçoğlu, Superman filmlerinde olur. Akıllı bir kimsenin, savaşları tek kişinin kazanıp kazanamayacağını, bir komutanın bir ülkeyi kurtarıp kurtaramayacağını düşünmesi gerekir.

Dünyada hangi komutana “bu komutan (tek başına) vatanı kurtardı, o olmasaydı, şöyle olurdu” denilir? Denilse ne kadar doğru olur? Peygamberimiz için bile biz “Muhammed aleyhisselâm Bedir Savaşını kazandı, Hendek’te müşrikleri mağlup etti” demeyiz. “Müslümanlar galip geldi” deriz. Biz Müslümanlar Peygamberimiz için bile “O olmasaydı olmazdık” demeyiz. Hiçbir insan için böyle denilmesi doğru olmaz çünkü. Hem Atatürk gerçekten vatanı kurtardı mı? Kendi doğduğu şehir olan Selanik’i, kendi memleketini bile kurtaramayan şahıstan bahsediyoruz. Yemen, Arap yarımadası, Irak, Suriye, Ürdün, Kuzey Afrika, Yunanistan, Bulgaristan toprakları Atatürk’ten önce Osmanlı toprakları değil miydi? O kadar ki, Atatürk’ün gençliğindeki Osmanlı toprakları bugünkü toprakların tam 12 katı idi. 12’de 11’i kaybeden komutan nasıl vatan kurtarmış oluyor? “Atatürk olmasaydı olmazdık” sözü ile, daha çok şu kast ediliyor olabilir: “Atatürk olmasaydı, Anadolu toprakları da işgalden kurtulmazdı, İngilizlerin, Fransızların sömürüsü olurduk, Müslümanca ve özgür şekilde yaşayamazdık. Onun sayesinde, biz bağımsızlığımızı elde ettik. O olmasaydı, Türkleri İngilizler, Fransızlar yönetecekti.”

Cezayir, Libya gibi nice ülkeler de sömürge olmaktan kurtulacak şekilde kahramanca savaşlar yaptılar ve sonunda bu iki ülke gibi nice ülke, sömürge olmaktan kurtuldu. Ama, hiçbir komutan ve devlet adamı, Atatürk gibi putlaştırılmadı. Eğer Atatürk olmasaydı ve meselâ düşmanlardan İngilizler yönetseydi bu ülkeyi, ne yaparlardı? İslam kanunlarını geçersiz sayarlar, İngiltere’de uygulanan kanunlara benzer kanunlar oluşturur, içki yasağını kaldırır, zinayı serbest kılarlardı, faizi yaygınlaştırırlar, çarşaflı ve peçeli kadınları Avrupalı kadınlar gibi giydirirlerdi. Türkiye’yi küçük bir İngiltere yapmaya çalışırlardı. Peki, Atatürk ne yaptı? Yani ne fark etmiş oldu ülkenin İngiliz yönetimi altında yönetilmesinden? Atatürk vatanı kurtardı; doğru. Ama hangi şeyden ve kimlerden? “İslâm’dan ve Müslümanlardan”. Küfürden ve kâfirlerden değil. Halkını seven lider, vatandaşlarının yaşam biçimini düşmanlarının yaşayışına benzetir mi hiç? Düşmanlarına ait olan ve kendi halkının inancına ters devlet yönetimini, onların kanunlarını, putperestliğini, ahlaksızlığını ithal eder mi ülkeyi gerçek düşmanlardan kurtaran? Atatürk ne yaptı? İslam Devletini küfür devleti haline getirdi. Şeriatı ve halifeliği kaldırdı, kimsenin memnun olmayıp herkesin şikâyetçi olduğu bugünkü düzeni kurdu. Şeriatın yerine Cumhuriyet yönetimini getirdi. Şapka giymeyen binlerce insanı astı. Atatürk ne yaptı? İslâm’la ilgili ne varsa onları yok etmeye çalıştı.

“Atatürk olmasaydı olmazdık” sözünü bir kelime ilavesiyle doğru kabul edebiliriz: “Atatürk olmasaydı böyle olmazdık.” On vatandaşımızı haksız yere öldüren İsrail’e özür bile diletip tazminat alamayan, cezasını veremeyen, dünkü vilayetimiz olan Yunanistan’a bile sözünü geçiremeyen, dünyada hemen hiçbir dalda etkin olamayan, önemsenmeyen, sıradan küçük bir ülke olmazdık. Osmanlı’nın yıkılmaya yüz tuttuğu son zamanlarında bile ona “Hasta Adam” diyordu Batılılar. Hastaydı ama adamdı, şimdi adam yerine koyan kim kaldı ki… Yıllardır PKK ile bile baş edemeyen bir konumda ülke. Biz Müslüman olarak inanırız ki; bizi Allah yarattı. Allah’ın hiçbir ortağı yoktur. Allah’a kimseyi şirk koşmayız. Bizi yaratan zât, bizi yaşatandır, bizi koruyan ve gözetendir. Rızkımızı veren, düşmanlarımıza karşı bize yardım edendir. O istemese hiçbir şey olmaz. O yardım etmezse biz hiçbir başarı kazanamayız. Hiçbir insan bizim ilâhımız olamaz. Biz hiçbir kimsenin sayesinde değil; sadece Allah’ın izni ve müsaadesiyle yaşıyoruz. O istedi, olduk. O istemeseydi olmazdık. Bizim ilahımız tek bir Allah’tır; biz O’na iman ederiz. Tâğutları da red ve inkâr ederiz. Atatürk olmasaydı da elbette olurduk. Ondan önce insanlar olduğu gibi. Başka ülkelerde insanlar olduğu gibi. Atatürk, bırakın başkalarını oldurmayı, kendi kendini oldurmaya kadir değildi. Onu da Allah yaratmıştı. Çok içki içtiği için genç sayılacak yaşta kendini ölmekten kurtaramayan âciz bir adam için “o olmasaydı, olmazdık” sözü zavallıların sözüdür, bir şahsı putlaştıranların sözüdür, Allah’ı tanımayanların sözüdür. Anıtkabirin bir tapınak, heykellerinin birer put işlevi görmesini ve milyonlarca öğrenciye saygı duruşu adı altında putperest âyini yaptırılmasını şiddetle kınıyoruz. Müslümanlar olarak biz, bütün bunlardan berîyiz. Tüm tâğutları reddediyor, Allah’tan başka hiçbir ilâh kabul etmiyoruz.

CUMHURİYETIN SAYESİNDE HEYKELLER DİKİLDİ HER YERE. BAYRAM YAPMASIN MI ÜLKE?

Çağ, modern cahiliyyenin hüküm sürdüğü putperest asır olduğu halde, heykeller pek fazla revaçta değil. Artık insanlar ne Rusya’da Lenin heykellerine tapıyor, ne Çin’de Mao heykellerine. Avrupa, heykelini dikip önünde eğileceği bir lider henüz bulamamış. İslâm heykel yapmayı ve önünde saygı duruşunu putperestlik olarak affedilmeyen suç ilan etmesine rağmen, Türkiye’nin danyada belki rekor kırarak açık ara şampiyon olduğu bir dal var. O da heykelcilik ve puta tapma. Zırt pırt her yeni olayda Anıtkabir’e gidip modern türbenin defterine yazı yazarak atalarına durumlarını arzedip ondan güç alanları, din adına kimse yadırgamıyor. 20 milyon civarında ilk ve ortaokul öğrencisine dünyanın hiçbir ülkesinde olmayan heykel tapımı mecbur ediliyor. Dersliği olmayan okul olabiliyor, ama heykeli olmayan okul açılamıyor. Her öğrenci haftada iki vakit, atam demek zorunda bırakıldığı şahsın heykelinin karşısında kıyama durmak, putperest âyini yapmak zorunda bırakılıyor. Kimse, onun heykeline, hatta fotoğrafına yan gözle bakamıyor. Cumhuriyet, sen ne büyük rejimsin, senin sayende isteyen istediği sene hacca gidemiyor, ama istemeyen bile devamlı puta tapmak mecburiyetinde. Tapmama özgürlüğü, demokrasi ve cumhuriyete yakışmaz mı? Unuttun mu, burada Ata cumhuriyeti var; cısss, ağzına biber sürerler, Atatürk çarpar.

Kendi sağlığında diktirdiği heykelleriyle ölümünden sonra Atatürk razı olsun diye dikilen heykellerin sayısını kimse bilemez; denizdeki kumlar sayılsa heykeller de sayılabilir. Bayraklar asılmaya başlandı 29 Ekim’lerde camilere; Atatürk heykeli niye konulmaz? İmam-Hatip, Kur’an Kursu, Müftülükte var da orada niye yok? Her devlet dairesinde var da camiler de devlet dairesi değil mi? Heykeline gerek yok, onun hutbelere ilham veren ruhu yetiyor mu diyorsunuz? Devlet heykel diker, askeriye heykelleri yeterli görmez, bir de o diker. Belediyeler diker ve bakımını yapar. Bazı yalaka özel şirketler diker. Vergiler az geliyor, köylere kadar heykeller yayılmıyorsa, vergiler arttırılmalı, köylerimiz heykellerden mahrum kalmamalı. Onun izinde olduğumuz belli olmaz yoksa, memleketin kalkınması için heykel şart.

Ne kadar para harcanmıştır heykeller için diye mi soralım, ne kadar imanlar harcanmıştır diye mi? İkisi beraber oluyor nasıl olsa, hem para, hem iman… İnternetten öğrendiğimize göre her 590 kişiye bir doktor düşerken; 800 kişiye bir Atatürk heykeli düşüyormuş. 70 binin üzerinde okul olduğuna göre, 70 bin büst veya heykel sadece okullarda var. Bir büstün maliyetinin en az 5 bin lira olduğu, heykellerin parasının büyüklüğüne göre değiştiği bir konumda, ne miktar paranın nereye gittiğini siz hesaplayın. Bu paralarla neler yapılmaz ki diye düşünmeyin, kaç fabrika yapılabilir diye hesaplamayın. Cumhuriyet çocuğu böyle sorgulamaz, büyüklerimizin vardır bir bildiği der. Cami sayısı mı daha çok, heykel sayısı mı diye sormaz kimse. Zaten camilerin de heykellere karşı çıkmadığını, heykellere en azından karşı çıkmayarak destek olduğunu ispatlar Diyanet ve görevliler.

Bu haber de 12.09.2009 tarihli Vatan gazetesinden: “İzmir Buca’da 42 metrelik boyuyla Türkiye’nin en büyük dünyanın ise 10’uncu büyük rölyef projesi 3 yılda tamamlandı”…

“Mask, 42 metrelik boyuyla Brezilya Rio de Janeiro’da bulunan 38 metre yüksekliğindeki Hz. İsa heykelinden de yüksek.”

“… açılışı ertelenen Atatürk maskı dün CHP İzmir Milletvekili Ahmet Ersin ve Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun da katıldığı törenle açıldı. 4. 2 milyon TL’lik fiyatıyla bazı tartışmalar yaratan, eski Başkan Cemil Şeboy ve proje ekibinin yargılanmasına yol açan maskın açılışı, 10’uncu Yıl Marşı eşliğinde yapıldı. Açılışta konuşan CHP’li yeni Başkan, ‘Ben olsam yaptırmazdım, 4 milyon TL’yi okul, yurt yapımına harcardım” dedi (“Vay irticacı vaaay!..” diyelim mi? Ama diyemeyiz: Çünkü CHP’li)…

Bugün 29 Ekim. Heykellerin önünde huşû ile saygı duruşunda bulunan tüm kullarının ibadetlerini Atatürk kabul etsin.

 

[1] ] 16/Nahl, 51

[2] ]1370]  515/Mâide, /Zâriyât, 6051

[3] ] 39/Zümer, 17

Okunma 797 kez